oligarşi ya da faşizm olur mu?

İnanılır gibi değil ama 6 senelik çilem bir ay sonra tamamlanıyor.

Şimdi malum sebeplerden dolayı bu sene bizim mezuniyet anladığım kadarıyla sadece bizim katıldığımız, ailelerin canlı yayından izleyeceği; bizim de sahneye çıkıp, hipokrat yemini edip ineceğimiz bir olay olacak gibi.

Ya ben bu olaylar olmadan da, mezuniyet konusunda hiç heyecanlanmayan, hatta boş iş olarak gören biriydim. Hadi ailem gelir diye katılırım diyodum. Şimdi bu durumda hiç mantıklı gelmiyor bana. Yani hipokrat yemini ne yahu, çıkıp yemini edip inmek için bu uğraşıya değer mi bilmiyorum.

Ama bakınca millet çok önemsiyor bu yemin işini. Yok kural varmış en az 3 yeminli kişinin huzurunda edince kabul ediliyomuş, yok önemli bi şeymiş vs. Ben mi bi şey kaçırıyorum yaaa? Bu iş için bu kadar heyecana, aksiyona gerek var mı? Cübbeyi alıp (buna da biniş deniyomuş, ilk kez duydum. Daha önce duyan varsa yazsın pls) evde, dışarda vs bi iki foto çekilip törene katılmadan teslim etsem diye düşünüyorum.

Ya da gideyim mi ki törene? Yemin okumak bu kadar worth it bi olay mı? Saçma bi prosedür değil mi yani bu iş? Çok kararsız kaldım :/

Fazla yapacak bişey de yok, insanın bağımlı kişiliği değişmiyor ama çocukluğumdan beri hiçbi iş başaramadım. Arkadaş sayım bir elin parmaklarını geçmiyor, ailem desen babamla aramı iyi tutmaya çalışıyorum, annemle pek iyi anlaştığımız söylenemez... İnternette de kendimi ifade edemiyorum, 1-2 kelam etmeye kalktığımda gelen yorumlar hep olumsuz, kimse benimle hemfikir olmuyor... Evcil hayvanlarım dışında yararlı olduğum bi canlı yok, yaşıtlarımın hepsi yurtdışına gitti, benim burda sahip olduğum tek iyi şey işim, ona da şükür ama... hayatımdaki boşluğu tamamlamıyor. İş arkadaşlarının samimiyetini sevmiyorum ve onların arasına girmek istemiyorum. Hata bendeymiş gibi hissediyorum ama değiştiremiyorum mizacımı, herkese karşı sevgisizim. Çok stres yapıyorum ve bi gün bu stres bi yerimden bi hastalık gibi pörtleyecek, böyle hissediyorum. Yengem kansere yakalandı en son, onun ardından bu yazıyı kaleme almak geldi içimden.

2 yıl önce on kişilik bir grupta davul dersleri alıyordum. Gruptaki kızlardan birini beğendim. Hoca hayko ve deniz yılmaz ile çalışmış geçmişte. Bu yüzden kızlar arasında popülerdi. Sempatik neşeli bir adam. Her zaman kızlar onun dibinde. Ama benimki onunla hiç ilgilenmiyordu. Cıvık tipleri sevmezdi. Duruşu olgun ve sakindi.

Bunu bir ara kahve için davet ettim. Kabul etti. İçtik ama beklediğim ilgiyi göstermedi. Muhtemelen heyecanlıydı. Tekrar davet ettiğimde reddetti. İçime kurt düştü ve araştırmaya başladım. Yakınlık dozunu da arttırdım rahat hissetsin yanımda diye. Kız soğuk yapmaya başladı. Bu hareketlerden utanıyordu büyük ihtimalle. Alışık değildi sanırım. Ders için toplandığımızda uzak duruyordu benden. İyice üzüldüm içten içe.

Zaman geçtikçe muhabbeti ilerlettik sınıftakilerle ben de ordan bir arkadaşa anlattım bu durumu. Dedi ki o kız hocayla takılıyor. Beynimden vuruldum. Yedekte tutmuş gibi beni bunca zaman. Yavaş yavaş hoca da ters yapmaya başladı bana. Anladım ki kız dolduruyor onu da. Bir derste başka bir konudan hocayla restleşince basıp gittim kurstan.

Bu 2 yıl önceydi. O zamandan beri kızı ve hocayı çeşitli mecralarda stalkladım takip ettim. Bir saplantı değil. Üzüldüğüm için. Birbirleriyle ilgili hiç paylaşım yapmıyorlardı. Ayrıldılar sanıyordum. Züğürt tesellisi:)

Asıl konuya geliyorum. Geçen ay bu herif canlı yayın yapıyordu hesabından. Tıkladım. Kız yanında. Meğer ayrılmamış bunlar. Ve nişanlanmışlar aynı evde yaşıyorlarmış. Sinsi gibi saklamışlar birlikte olduklarını 2 yıl boyunca.

Çok üzgünüm. Hayal kırıklığı. Yediremiyorum bunu. Hala umut mu vardı içimde kıza karşı bilmiyorum da. Keşke çıkıp benimle görüştüğünü söyleseydim kızın adama o zaman. Sindiremiyorum bir türlü olanları. Nasıl atlatılır böyle üzüntüler? Geçer mi? Nerde hata yapıyorum da sürekli yarıyolda bırakılıyorum? Ve sürekli olarak bu duruma düşüyorum. Hep yalnız kalıyorum. Kendimi bulamıyorum. İçim yanıyor duyuru. Tavsiye bekliyorum. İçimi döktüm. Okuduysanız teşekkür ederim.

çevremde kimse nezle ya da grip olmadı. bunun sebebi evden çıkmamak ya da maske takmak olabilir mi?
hadi grip bulaşıcı bir hastalık ama geçiş havalarında nezle bile olmadım ben.

Merhaba

1 yaşında dişi british shorthair sahibiyim. Yaklaşık 10 gün önce gözünün kenarında aşağıdaki resimde görebileceğiniz yara benzeri bir şey çıktı. Mantara benziyor ama daha önce de olmuştu biraz farklı bu sefer. Yara açık duruyor. Sebebini de bilmiyoruz. Veterinere götürdük o da bir şey diyemedi tam olarak. Hatta bu hale gelmeden önce orada bir şeyin kuruduğunu sanıp cımbız ile baya bir çekiştirdi. Sonrasındaki görüntü bu ve yaklaşık 10 gündür çok da bir iyileşme belirtisi yok. Günde 1 kez batikon sürüyoruz ama pek fayda etmiyor.

Bu yara nedir? Nasıl tedavi edilir yardımcı olur musunuz?

Teşekkür ederim.

if yapıyorum 2,5 senedir ama ara ara bozuluyor bu, özellikle cheat günlerden sonraki gün düzene sokma aşamasında " açlıkla boğuşuyor " oluyorum bazen.

bazen fark ediyorum ki cidden açım, hani açlıktan mide bulanır ya, o seviye. yeme saatime de çok var. sonra bir kahve yapıp acı acı içiyorum, midem bi tuhaf oluyor. resmen bağırıyor " yav ben sana kahve mi dedim, KARBONHİDRAT VER BANA KALORİ VER " diye; sızlıyor. böyle dedikçe basıyorum acı kahveyi, " nihahaha " diye gülüyorum gözlerinin içine baka baka...
bu da bana tuhaf bir haz veriyor. bilinç üstünde bunu " afferim oğlum bak ne güzel disiplini bozmuyorsun " hissi var ama acaba alttan alta mazoşistlik de barındırıyor gibi. öyle mi?

benim yeme bozukluğum vardı, hala da var aslında; yemek yemeyi bir ödül ve keyif işi olarak görüyorum. moralim bozuksa güzel bi junk food gömüyorum, kendimi iyi hissediyorum. ya da çok stresli bir gün sonrası sağlıklı da olsa, şımartacak şeyler yemeyi istiyorum. bununla ilgisi var sanki bu "kendime ceza veriyor olma" durumumun; deli doktorları bi yorum yapar artık...

size de oluyor bu böyle şeyler? nasıldır yemek yeme ile ilişkiniz?

Merhaba,
Bir arkadasim var, kendisiyle lisede “en iyi arkadas”tik, universiteyi ayni sehirde ama farkli unilerde okuyunca biraz uzaklastik ama yine hep gorusur, sirlarimizi paylasirdik filan.

Evlendi, esini de taniyorum, gorusuyoruz vs. ama simdi sehirdisina tasindilar ve tasindiktan beri gorusmemek icin takla atiyor gibi geliyor. Corona suresince zaten hic gorusmedi, anlayabiliyorum. Hatta sey dedi “baskalariyla gorusmeye baslayanlarla gorusmuyoruz biz cnm” filan dedi ama sonra bi baktim, evlerine yemege birilerini cagirmislar.

Bu haftasonu tatildi, onlar da benim tatile gittigim yerin 20 km otesine tatile gelmisler. Acaba ne tepki verecek diye “aa orasi cok yakin, nasil begendiniz mi” vs yazmistim, evet cok guzel dedi ama hic “sen de yakinmissin, bi bulusalim” vs demedi.

Bugun bi baktim, benim kaldigim kasabaya gelmisler! Hic haberim yok. Insan bi arayip haber vermez mi, “kuehles biz buraya geldik, buralardaysan bi selamlasalim” vs denmez mi? Cok gicik oldum. Hani herhangi bir arkadas olsa ok ama zamaninda cok yakin arkadasimdi, hala da yakin arkadas olarak goruyodum. Dedigim gibi bulusmak zorunda degil tabi ama ben o kadar yakinima gelmis biriiyle bulusurum yani. 6 senedir gormedigim arkadasim yan kasabadaymis, o kiz bile yazdi, beraber yemek yiyelim diye ama yakin arkadasimdan ses yok.

Ama son zamanlarda denk gelen seyler sinirimi bozdu. Of ne uzun yazdim ayrica, dolmusum dmeek.
Sizce ne yapiyim? Arayip “derdin ne, neden boyle davraniyosun?” diyesim var.

var mıdır sizde de böyle şeyler.

Merhaba;

Yaklaşık 3-4 ay sevgili olduğum bi çocuk vardı, takıntılı hallerini görünce kendisinden ayrılmaya karar verdim. 3-4 aylık ilişkide bile çok zordu ayrılık. Ayrılmamızı 1 aydır sindiremedi, son hareketi ise benim oturduğum siteye girebilmek için benim oturduğum blokta daire kiralamak oldu. Bir rahatsızlık ya da tehdit durumu yok, sadece her sabah kapıma seni seviyorum yazılı bir not bırakıyor, bunu da bi deney varmış işte bitkiler bile onlara sevdikleri söyleniyorsa bi süre sonra bu sevgiye karşılık vermeye başlıyolarmış. Buna dayanarak yapıyor. Ben şimdi ne yapayım, nasıl kurtulayım bilemiyorum.

dedikodular
rezillikler
mide bulandırıcı ifadeler
haksızlıklar
namertlik diz boyu


böyle kriterleri olan ilişkilerden nasıl kaçabiliriz? whatsapp tan falan da engelleyeyim mi?

Amaç başkalarıyla sidik yarıştırmak mı? Çok daha küçük renkli, değişik yüzükler var. Ne özelliği var?

Ayırdığım yumurta beyazları çöpe gitmesin diye 4 seferdir beze yapıyorum, olmuyor. Az önce yine çıkardım fırından, yine sünger gibi, play-doh ya da marshmallow gibi olmuş. Hiç bir sertliği yok. Berbat. Sıkınca falan sıkılıyor kalıyor öyle.

Bir yumurtaya bir kaşık şeker gibi koydum, çok çok az tuz koydum, kabı ters çevirince akmayana kadar çırptım. Belki az çırpıyorumdur diye bugün abartıp 10 dakika falan çırptım. 100-110 derecede 60-80 dk pişiriyorum. Yok olmuyor. Neyi yanlış yapıyorum ki?

arama ya da deneysel öğrenme gibi şeyleri yapabilecek durumum yok, bilen birilerinden öğrenebilirsem çok güzel olur. bazı online dersler oluyor, kimi seminerler online yapılıyor. ağırlıkla zoom ya da google meet kullanılıyor. şimdi hem teknik hem de sosyal sorularım olacak.

online derse katılırken kendimizi göstermek zorunda mıyız? yani kimi kamusal konferanslar ya da açık dersler bile zoom üyeliği bilmem ne istiyor. bunları kameramızı, mikrofonumuzu aktif etmeden kullanabiliyor, grup chatlere bu şekilde katılabiliyor muyuz?

bir de kredisini almak zorunda olmadığım ama takip edeceğim bir ders var burada mesela. yani istemiyorum insanlarla yüzgöz olmak. ben burada kameramı filan kapalı tutsam çok ayıp olur mu? kayıt altına alınabilir görüntümle ortamlarda online olma fikri hiç hoşuma gitmiyor, sınıfta öylece oturmakla aynı şey değil bu. öf.

sorularımı hem teknik hem de web adabı bağlamında cevaplayabilirsiniz, ikisine ama daha çok tekniğe ihtiyacım var. teşekkürler.

Massimoyla derimodda bişeyler begendim. Hemen gelir mi temiz bir şekilde gelir mi tam emin olamadım. Siz bu dönemde online giysi alışvrişi yaptınız mu nerelerden yaptınız teslimat sırasında sorun yşaadınız mı?

Bu karakteristik yazı tipi sadece bizim mizah dergilerinde dikkatimi çekti. Bilgisayar fontu gibi duruyor ama dikkatli bakınca harfler birbirine benzemiyor. Bu yazı tipi nasıl oluşturuluyor?

Nadirkitap’tan kitap söylemek istiyorum.

Covid riski sizce nedir?
Sipariş verdim diyelim nasıl havalandırayım/dezenfekte edebilirim?

Bir Diyaliz hastamız var erkek yaş 56 aynı zamanda diyabet ve diyabetik ayak problemi var her gün pansuman yapılmalı, hatta 1 veya 2 ay içinde operasyon olması gerekebilir. Normalde istanbulda bir özel hastanede olacak. Pandemi hastanesi değil bu. Ama şöyle bir durum var.

Biz ilk bu olaylar patlak verince bodruma gönderdik istanbulda çok daha ciddi olacak diye. İstanbul'daki Diyaliz merkezi çok büyük ama testler falan sıklıkla yapılıyor çok iyi bakılıyor Diyaliz konusunda bodruma göre. Bodrumda günde 50hasta gelen küçük bir yetse burada 150 kişi geliyor günde buradaki merkeze. Dedik ki kesin birileri çıkar burada bodrum da riskli olsa da Daha güvenli o yüzden bodruma gönderdik.

Yalnız şöyle bir sıkıntı oldu. Orada bodrumda diyalizde de sürekli gittiği eczanede bile birer Covid vakası çıktı. Dolayısıyla burada korktuğumuz her şey orada da başına geldi. Aynı zamanda hastaneler ağzına kadar vaka doluymuş ve zaten çok kısıtlı sağlık imkanları orada yazlık beldesi olduğu için toplamda Allah korusun bir şeyolsa 10 yatak falan yoğun bakım ünitesi.

Bir de pansuman olayı var kendisi pansumanını yapamıyor açık yara aksatıyor bazen de üşeniyor yalnızken. Eczane falan işi de olsa dışarı çıkıyor tek tük haliyle. Burada hiçbir sıkıntısı olmayacak o konuda.

Sizce bu durumda buraya gelse, sadece diyalize gidip gelse, pansumanını falan biz her gün güzelce halletsek. Allah korusun ayağında bir sıkıntı olması halinde de hastanesine gidebilsek ve Diyaliz dışında dışarı çıkmasına hiç gerek kalmasa daha iyi değil mi? Siz ne dersiniz?

Çok karışık bir durum uzun oldu kusura bakmayın..

edit: bu arada şahsi aracımızla gelecek geliş konusunda sıkıntı yok. ama hasta servisiyle diyalize gidip gelmesi gerekiyor çünkü park problemi var diyaliz merkezinde

Karantina günlerinde zaman geçirmek için oyun oynamak istiyorum. Hiç anlamıyorum oyun indirmekten. Nereden nasıl indirebiliriz. Bir de varsa oyun tavsiye ederseniz sevinirim.

Cb adayı olsa oy verirler mi? Hdpli olarak siz verir misiniz?

Arkadaşlar muhabbet kuşumun vücudunda yaralar çıktı. Veterinere götürdüm antibiyotik verdi. Ancak dünden beri doğru düzgün bir şey yemedi. Dün diğer kuşum vefat etti. Çok da yakın değillerdi ama yokluğunun farkında, biraz stress yaptı.

Kursağı boşa yakın. Yemleri ağzına alıp geri bırakıyor. Dilinde de yara var, sanırım o yüzden kıramıyor diye kabuksuz yem koydum onları da yemedi. Kabuksuz yeme biraz nijer tohumu karıştırmışlar onlardan yedi tek tük. Elmayla portakal verdim elmadan biraz etrafa saçtı portakalın da tadına baktı o kadar. Öğütülmüş yulaf vardı, onu ıslatıp mama gibi verdim, çok çok az yedi. Mecburen daha sıvı bir şeyler vericem veya zorla ağzına sıkıcam. Belirgin bir şekilde zayıfladı.

Öneriniz var mı? Dümdüz nişasta+su mu vereyim?

Merhaba.

64 Yaşında bir yakınım bugün birkaç semptomdan bahsetti. Şöyle;

Hafif boğaz ağrısı,
Burnu dolu, hafif balgam var,
Öksürük yok,
Ateş yok,
Solunumunun hafif darlandığını belirtiyor, kalbinin oralarda darlanma yaşıyorum diyor,
Tansiyon ilacı kullanıyor,
Şeker hastası.
Kanser, böbrek geçmişi yok.

En son cuma günü dışarı çıktı. Bankada işini halledip döndü. Tek yaşıyor, herhangi bir kimse ile teması yok.

184ü aradığımızda yapılan otomatik evet hayır testinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurun diyor. Ama sadece başkaca rahatsızlığınız var mı sorusuna evet dedik, o menüde sorulan her şeye hayır dedik. Ona rağmen böyle dedi.

Sabah aile hekimine gönderiyoruz. Fakat bir yandan da korkuyoruz, neticede dışarı çıkmaması gerekiyor. Orada da bulaşabilir.

Aile hekimliği konusunda doğru mu yapıyoruz, bu belirtiler korktuğumuz şey olabilir mi?

Teşekkürler.

7 gün önce, bu karar açıklanmadan önce Almanya'dan döndüm. Açıkcası gittiğimde de zaten çok topluma karışmadım evdeydim. Her ihtimale karşı geldiğimden beri biraz temkinliyim ancak işe gitmek mecburiyetindeyim. Yurtdışından geldikten sonra 14 gün kaarantina kararı çıktı. Çıkan haberlerde kamu görevlilerinin 14 gün içinde gelirse pasaportla gidip sağlık ocağından bile rapor alabileceğinden bahsediyor. Özel sektörü belirtmemişler. Durumu yaşayan gören, bilgisi olan var mı?

Not: şirkete bu durumdan bahsetmek istemiyorum, öncelikli amacım rapor alıp gitmemek. Olmazsa mecbur konuşacağım.

arkadaşlar corona virüs için maske önerisiniz ve fiyatları nasıldır? stok yapmayı düşünüyorum.

yeni tanıştığınız bir kız (2-3 kere görüşmüşsünüz ve çok iyi anlaşmışsınız) ilişkiyi ciddi bir boyuta (özellikle fiziksel yakınlaşmaya) getirmeden önce arkadaş olma / sizi iyice tanımak istediğini söylüyor. böyle bir durumda ne düşünürdünüz?

Merhabalar. Merak ettiğim; Ankara'da el yapımı, tasarım, minyatür eşyalar, biblolar, hediyelikler, ev aksesuarları vs satan dükkanlar var mı varsa dükkan isimleri alabilir miyim?

Selam gençler. Geçen hatunu kafaladım, bekar arkadaşlar içecez diye, planda az içip, akşam da eve dönmek var. Neyse biz içmeye başladık ama düşündüğümden biraz fazla içtim. Hal böyle olunca araba kullanmak istemedim ve arkadaşlarda kalayım dedim (kafamda bu durum ve teklif oldukça makul). Kendisi ortamı da bilir, üniversiteden 4 arkadaşız.

Eşimi arayıp durumu söyledim, coştu. Biz böyle konuşmamıştık, ben de seni bekliyordum falan falan. Yarım saat durumu anlatmak zorunda kaldım. Ertesi gün eve gittim ve tüm gün yüzü asık gezdi tuhaf bir şekilde.

Siz hiç böyle bir şey tecrübe ettiniz mi? Evli olup da arkadaşlarla böyle bir gece geçirmek (ev dışında) cidden böyle mühim bir ola mı? Ben mi zihnimde küçümsüyorum?

Merhabalar.
Sorunum, otorite ( amir, öğretmen, patron vs.) ile konuştuğumda kendimi rahat ifade edememek. Anlamsız bir şekilde geriliyorum, bir türlü rahat davranamıyorum. Düşünceler aklımdan uçup gidiyor, sanki bütün kabiliyetlerimi o an kaybediyorum. Böyle tuhaf bir durum.
Sanki o an rahat davransam ve ezilip büzülmesem terbiyesizlik veya saygısızlık olarak algılanacakmış gibi bir hisse kapılıyorum.
Elbette normal bir fiziksel duruş ortaya koyuyorum, el pençe divan değilim ama mental olarak bunları yaşıyorum, yani resmen kendimle savaşıyorum. Genel olarak insanlarla mesafeliyim fakat çekingen ya da utangaç biri de değilim.
Kalabalıklara karşı da rahatlıkla konuşabiliyorum, birkaç defa yaklaşık bin kişiye uzun süre hitap ettiğim oldu.
Fakat bu sorunu bir türlü aşamıyorum. Otorite ne kadar sevecen/babacan olursa olsun benim durumum değişmiyor.
E hâliyle bu durum ikili ilişkileri de etkiliyor negatif yönde.
Diyeceğim o ki, bu problemin nedeni ne olabilir?
Nasıl aşabilirim?
Ne önerirsiniz?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

öğrencilerin her hafta yapacakları ödevleri yükleyecekleri ve herkesin diğerinin ödevini görüp indirebileceği, kullanımı en rahat ve kolay, üyelik gerektirmeyen ve yaklaşık 100 word dosyası kapasiteli dosya paylaşım sitesi öneriniz var mı?

Merhabalar, saçlarım son 1-1.5 ayda artan bir hızla dökülmeye başladı. Öncelikle kendim farkettim daha sonra berberimden ve annemden duydum. Birkaç gün saçımı yıkamadıktan sonra elimle saçımı önden geriye 4-5 defa çektiğimde fazla sayıda saç geliyor elime. Son günlerde sanki ışık altında kafa derimi bile görmeye başladım önden. Yaşım 21. Anne tarafındaki erkeklerin hemen hepsi 20 yaşını görmeden saçları dökmüş baba tarafı ise sağlam. Sıcak bir iklimde yaşıyorum. Saçlarımın döküldüğünü farkettikten sonra wax kullanmayı bıraktım, sigarayı bıraktım (15 gün oldu), düzenli olarak sert kabuklu kuruyemiş ve kabak çekirdeği tüketmeye başladım, şampuanımı paraben ve sülfatsız olanla değiştirdim, vitamin takviyesi almaya başladım. Fakat sanki ben önlem almaya başladıktan sonra daha da hızlandı dökülme anlamadım. Şehir dışında oluğum için doktora ancak bu hafta gideceğim fakat önce burdan da fikir alayım dedim. Sizce bu genetik bir dökülme şekli gibi mi yoksa başka bir şey gibi mi, cevaplar için şimdiden teşekkürler?

kertenkele değil tabii de daha küçük bişey şimdi ismi aklıma gelmedi. 3. katta oturuyorum gerçi ama nerden geldi bilmiyorum. buna napmak lazım, uyurken ağzıma filan kaçmasın.

geçenlerde yaşadığım iki durumu anlatacağım, biraz garip geldi ama başkasınınkiyle kıyaslayamadığım için bilemedim.

1: pizza yiyordum, 2 dilim yedikten sonra yeterince sıcak olmadığını düşündüm ve ısıtmak için odamdan çıkıp mutfağa gittim. hazır mutfaktayken yemediğim kenarlarını çöpe atsam mı diye düşündüm, ama iki dilim daha olduğunu düşünüp hepsini birlikte atarım diye vazgeçtim. kenarlarla birlikte ısıttım ve daha sonra 4ünü birden attım. yani 5 saniyelik falan bi haraket için optimizasyon yaptım kendimce.

2: spordan eve geldim, ellerimi yıkadım. shakera protein tozunu koyup su ekleyeceğim ama tozun kendisine nemli ellerle dokunmak istemiyorum, o yüzden ellerimdeki nem geçene kadar koridordan(tozun ve shakerın durduğu yer) mutfağa geçtim, bir bardak su içtim o esnada ellerim kurudu ve tozla olan işlemi bitirdim. yine aradaki 10 saniyelik boşluğu efektif kullanmaya çalıştım yani.

sürekli bu tarz ufak hesaplamalar yapıyorum, gün içinde onlarca defa böyle durumlara giriyorum. yani durup düşünerek yaptığım şeyler de değil aslında, otomatik olarak yapıyorum bunları. benzer durumda olan var mı? bir kaç arkadaşıma sordum yok yapmıyorum öyle bir şey dediler(en azından küçük şeyler için).

bunun bir adı var mı?

bizim bir muhabbet kuşu var erkek. altı ay önce yanına bir dişi aldık. kavga etmiyorlar ama sürekli dişi erkeğe yanaşıyor erkek kaçıyor. dişiyi biraz yetişkinken aldığımız için bize de alışmadı. evin içinde yalnız takılıyor garibim. dişi kuşun haline üzülüyorum sizce bir üreticiye versem daha mı iyi olur? bir sürü kuşla beraber olur en azından. ya da burdan isteyen çıkar mı?

şu yaşıma geldim hala belirleyemiyorum. açayım:

kendim isteme özürlü bir insanım. ama bazen öyle rahat insanlar denk geliyor ki benden o anki koşullarımın ve yapma isteğimin üzerinde şey istiyor ve alıyor. olay esnasında iyilik yapmış olayım ne var ki diyorum ama sonra aklıma bir kurt düşüyor, acaba fazla mı verdim diye.. o insan onu hak ediyor muydu diye..

siz bunun dengesini neye göre kuruyorsunuz? keriz gibi hissetmeden insanların isteklerini karşılama eşiğinizde kriteriniz nedir?

şahsen bütün gün sela dinlemeyi düşünüyorum.

aras kargoyla çok sorun yaşadım yakınlarda(sadece şube kaynaklı değil) o nedenle bu firmayla bir daha asla ürün göndermeyi, gönderi almayı düşünmüyorum. Bunun dışında sizce uzak durulması gereken bir firma var mı bir dahaki internet siparişlerimi ona göre vereceğim.

Arkadaşımın ofisine hediye olarak gelmiş fakat aynı gün bu halde bir tepki veriyor, klimadan etkilenmiş olma ihtimaline karşı oda sıcaklığı olan bir yere aldık. türü norveç kanaryası.

streamable.com

Ve neden hala hala siskosunuz? Durustce kendinize sordugunuzda.

Lidl'da falan 10'lu 20'li baya ucuza satılan, küçük yuvarlak kahve kremalarından yok mu bu ülkede?

Nasıl olduysa duyuru açmışım, diğerini siler misiniz?

Mümkünse bunun yolları nelerdir? çocukluğumdan beri efendi biri oldum bunu ezik diye nitelendiriyor bazı insanlar. ama ortamdaki şımarık tiplere de kul köle olmadım hiç. fakat nedense yeteneksiz olduğumdan mıdır efendi olduğumdan mıdır bilinmez ortamlarda hiç sözü dinlenen biri olmadım. böyleleri genelde yüzeysel ama cevval tipler oluyor. kültürlü ve entelektüel biri olarak nasıl alfa olabilirim?

marketten gördüğüm ilk deterjanı kaptım geldim, çarşafı vs makineye atıp çalıştırdıktan sonra deterjanın üzerinde beyazlar için yazdığını fark ettim, ne olacak şimdi?

internette renklilerin rengini soldurur vs vs yazıyor ama olur mu öyle bir şey? makinede çalışıyor durdurmak için de geç kaldım ama çok sorun olmaz değil mi?

penguen uykusuz dergileri var elimde, bayaa bi çok. Yani ikisinin de baştan,penguen sonuna kadar düşünün, bunun %30 filan eksik belki.

Hepsini sıraladım bi de. excel'de sıralı, eksikler belli.

en iyi nası değerlendirilir dersiniz?

bunlar üniversite personeli/öğrencisi olmayan kişilere açık mı?

Ya bu ÖSYM, YÖK sınavlarında kantinciler oluyor ve sınav alanına sokamadığımız eşyaları emanet alabiliyor ama bunun garantisi yok o yüzden bir sorayım dedim. Kampüste Teknoloji Fakültesinin oralarda açık ve emanet alan güvenilir bir yer var mıdır, bilen var mı orayı?

geçen ayların cepteteb - kitapyurdu kampanyası gibi..
veya başka... bol miktarda kitap alacağım, indirimli alabilirsem iyi olur.

Kitap okuyan, çevresinde okuyan insanlar bulunan, kitapçı, sahaf gezen insanların ara ara kulağına çalınır bu durum. Bana yıllardır normal, komik ya da sarkastik gelmiyor. Başka herhangi bir şey çalmak kadar utandırıcı ve ahlak dışı görüyorum.

youtu.be (02:10’dan itibaren)

Nuri Bilge Ceylan da bir röportajında gençliğinde çok kitap çaldığını, sonrasında bu alışkanlığından vazgeçtiğini söylüyor. Başka bir şey çalmış olsa böyle anlatabilir mi? Hiçbir utanç duymadan, satan kişinin o müessese için emeğini, o kitaplar için ödediği parayı ve alınterini hiçe sayarak...